Fır dönmek ne demek?

ѻ Dönmek: Sürekli ve hızla dönmek, girdap gibi dönmek: “Rüzgâr esince pervane girdap gibi döner.” At boynunu sallar, yelesi kabarır, daireler çizerek dönerken Ali Ağa yaklaşma emrini verir (Târık Buğra).

Sırtını dönmek ne demek?

Görmezden gelin, önemsemeyin. İş aramayı bırakın. Destek vermeyi bırakın.

Gözleri fır dönmek ne demek?

Kua vılyat- (gözleri oynatmak) Çuvaş Türkçesinde kullanılan benzer bir ifadedir ve ‘cilveli, cilveli’ anlamına gelir. ‘Şeytani ve cilveli bir şekilde bakmak’ anlamına gelen ‘gözleri çılgına çevirmek/döndürmek/oynatmak’ (Sinan 2015: 384) Türkçe ifadesiyle paralel bir anlamı vardır.

Fıldır fıldır dönmek ne demek?

İfade. [1] Gözleri bir yandan diğer yana hızla hareket eden, cilveli, kurnaz, şeytani veya kurnaz görünen kişi.

Arkanı dönmek ne demek?

Ancak birisi yeni kıyafetler giyiyorsa, bir arkadaş, “Dön ki seni görebileyim,” diyebilir. Bu, kişinin anında 360 derece dönebileceği anlamına gelir. “Dönmek” geçişsiz olarak kullanıldığında, genellikle küçümseme, hayal kırıklığı, dehşet veya reddetme ifade eder. 30 Nisan 2020 Ancak birisi yeni kıyafetler giyiyorsa, bir arkadaş, “Dön ki sana bakabileyim,” diyebilir. Bu, kişinin anında 360 derece dönebileceği anlamına gelir. “Dönmek” geçişsiz olarak kullanıldığında, genellikle küçümseme, hayal kırıklığı, dehşet veya reddetme ifade eder.

Sahalara dönmek ne demek?

Sporcular, örneğin sakatlık nedeniyle bir süre yarışamadıktan sonra tekrar yarışabilirler.

Donup kalmak ne demek?

[1] Belli bir süre şaşkınlık içinde kalmak. [2] Ne diyeceğini, ne söyleyeceğini bilememek.

Fırıldak gibi dönmek ne demek?

Yel değirmeni gibi dönmek: Kendi çıkarları gerektirdiğinde, tutumunu anında değiştirmek.

Gözüne çöp düşmek ne demek?

[1] Bir konuya çok fazla odaklanırsak, o konu zarar görebilir.

Açlıktan gözü dönmek ne demek?

İfade. [1] Çok aç olmak ve açlıktan ne yapacağını bilememek.

Fırıldak gibi dönmek ne demek?

Yel değirmeni gibi dönmek: Kendi çıkarları gerektirdiğinde, tutumunu anında değiştirmek.

Atmak fırlatmak ne demek?

ölümcül f. (< fırlat-t-mak) Çabucak fırlatmak, kaldırıp fırlatmak: Her şeyi, taşları ve iğneleri toplayıp fırlatmak / Bu ortamın ataletine (Tevfik Fikret). Annemin merdivenlerden taş zemine fırlattığı bir avuç bozuk paranın şıngırtısı hâlâ kulağımda (Yusuf Z. Ortaç). Ani bir hareketle elimdeki mızrağı o yöne fırlattım (Kerime Nâdir).

Fırıldak argoda ne demek?

– Mecazi anlamda: aldatma, entrika ve dolandırıcılık. – Sürekli sözünü değiştiren ve bozan kişi (mecazi anlamda insanları kastediyor).

Fırıldak çevirmek ne demek?

[1] Hileli yollarla kendi amacına ulaşmak.